Podcast Yayıncılarına Öneriler - Bölüm 1 


TürkçePodcast.com podcast yayınlarını bir araya getiren ve onların tanıtımına katkıda bulunmayı amaçlayan bir platform. Dolayısıyla hem platformumuza eklediğimiz podcast’ler hakkında bir fikrimiz olması için, hem de onları nerede nasıl konumlandıracağımızı doğru belirleyebilmek için çok fazla yayın dinliyoruz. Bir de seviyoruz tabii ki podcast dinlemeyi, gerçekten şahane yayınlar var. Yetmiyor, internetteki yorumları da olabildiğince takip etmeye çalışıyoruz. Dinleyiciler neyi seviyor, neler onları rahatsız ediyor, tespit etmek istiyoruz. Sınırlarımızın dışına çıkıyoruz, özellikle Amerika başta olmak üzere podcast dünyası ile ilgili yapılan araştırmaları ve analizleri de incelemeyi ihmal etmiyoruz.
Bunlarla birlikte, ekibimizde uzun yıllardır çeşitli türlerdeki ulusal radyolarda yayın ve yöneticilik yapmış arkadaşlarımız var. Elbette radyo ve podcast yayıncılığının birebir aynı olmadığının farkındayız ama yadsınamaz benzerliklerden de haberdarız.
Tüm bu detayları bir araya toplayınca, Türkiye’de yayınlanan yüzlerce podcast’i değerlendirerek bazı analizler yapabildik ve bunları yayıncılarla paylaşmak istiyoruz.
Önerilerimizi 2 ana başlığa ayırdık. Bu bölümde teknik ağırlıklı önerilerimizi paylaşacağız, daha sonra da içerik bazlı olanlar gelecek.

Şunu en başta belirtmek isteriz. Yayıncılıkta, özellikle de bu yüzyılın yayıncılığında kurallardan bahsetmek çok doğru olmayabilir, zira asla olamayacağını düşündüğünüz ve saçma diye niteleyeceğiniz bir yayın tahmininizin de ötesinde bir kitlenin beğenisini kazanabilir. Yani kuralları geçebiliriz belki ama bazı kriterlerden bahsetmemiz gerekecek. ‘Biz zaten bunları biliyoruz’ diyecek olan yayıncılara sevgimiz ve saygımız sonsuz ancak ne kadar çok yayında ne kadar çok aksaklıkla karşılaştığımızı tahmin edemezsiniz! Sizin için de bir ‘Check-list’ gibi düşünün lütfen.

Bir Podcast Yayınında Ne Yapmalı/Yapmamalı?


  • Doğru bir isim bulun. Zaten varolan bir podcast adını asla kullanmayın! En azından Spotify, Apple, Anchor gibi temel mecralarda mutlaka arama yapın, kontrol edin. Ya da ‘Sohbet Podcast’ gibi kategori adı olacak isimlere yönelmeyin, sizinle bütünleşecek özel bir isim arayın. Sonra pişman olup isim değiştirmek, onca emeğinizi silip yeniden başlamak anlamına gelebilir. Bir değişiklik yapmanız gerektiğini farkettiyseniz de hemen harekete geçin, geç kalmayın. Daha onlarca, yüzlerce bölüm yayınlayacaksanız birkaç bölümden vazgeçmeniz zor olmasın.
  • Özgün olun. Lütfen artık onlarcası olan sesli kitap, şiirler, radyo tiyatrosu, kitap okumaları gibi yayınlar yapmayın. Yani, eğer çok farklı ve çok size özel bir tarzda yapmayacaksanız bu içeriklerden vazgeçin. Daha da önemlisi, yayınınıza bu isimleri vermeyin. İçeriğiniz bu tarzda olacaksa bile özgün bir isim bulun, aynısını kullanmayın.
  • Bir girişiniz olsun. Programınız için kısa da olsa bir jingle ya da en azından bir giriş müziği bulmanız önemli. Bu hem bir karakter sağlar, hem de dinleyicilerin podcast başladığında algılarının size ancak dönebileceği o ilk 5-10 saniyelik bölümde önemli bilgileri kaçırmamalarına sebep olur. Ama bu introyu ya da jingle’ı uzun tutmayın. Dahası, bu girişin ses seviyesi sizin konuşmanızdan çok yüksek olmasın.
  • Logosuz olmaz. Basit de olsa podcast’inizin adının yer aldığı okunaklı bir logonuz mutlaka olsun. Logoyu uzun cümle ve tanımlamalara boğmayın, birçok yerde çok küçük kullanılacağı için fazla yazı olursa hiçbirinin okunamayacağını aklınızda tutun. Ama asla sadece boş bir görselle ya da fotoğrafla da yayına çıkmayın. İnternette ücretsiz logo yapan programlar var. Hiç değilse, podcast adınızı yazıp onu kullanın ama isim olmayan bir fotoğrafla yayına başlamayın.
  • Sosyal medya hesabı şart. Programınıza mutlaka bir sosyal medya hesabı açın ya da kendi şahsi hesabınızı yayınınızla ilişkilendirin. Bu hesabı düzenli kullanmanız ve paylaşımlar yapmanız önemli ama kullanamayacaksanız bile size ulaşmak isteyenler için bu şekilde bir erişim yolu sunmuş olun. Hatalarınızı düzeltebilmeniz kadar, yayınınıza büyük katkı sağlayabilecek yorumların da size ulaşabilmesi gerçekten çok değerli. Biz TürkçePodcast.com olarak, her paylaşımda linkler de kullanılabildiği ve hala bir ‘haberdar etme’ ağı görevini üstlendiği için Twitter hesabınızın mutlaka olmasını öneriyoruz. Ama tabii ki Instagram, Facebook ve diğer mecraları da kullanabilirsiniz.
  • Troll olmayın. Sosyal medya demişken, podcast’inizin tanıtımı için elbette sosyal medyayı etkili kullanmak size çok fayda sağlayabilir ama bunu yaparken etkileşim ile troll arasındaki çizgiyi kaçırmayın. Sözgelimi, içinde podcast geçen her paylaşımın altına yorum yazmayın, dikkat çekeceğim ve tanıtım yapacağım derken internet trollüne dönüşmeyin, değerinizi düşürmeyin. 
  • YouTube olmaz. Yani sadece YouTube olmaz. Podcast’inizi sadece YouTube’dan yayınlamayın. Tamam, açıklıyoruz: Zaten temel platformlardan birinde veya birkaçında yayınladığınız bir podcast’e YouTube kanalı da açıp, orada da ses dosyasını bir template ya da görsel eşliğinde yayınlayabilirisiniz elbette ama bir podcast yayıncısı iseniz, sadece YouTube kanalında yayın yapamazsınız, yapmamalısınız. Ayrıca, temel platformlarda dinlenme sayınızı arttırarak listelerde üst sıralarda görünebilmek varken neden o değerli dinleyici sayılarını başka bir mecrada harcayasınız ki? (İzleyici demedik dikkat ettiyseniz.) Podcast’inizi kaydederken aynı zamanda görüntüleri de çekip YouTube’da yayınlıyor olabilirsiniz, bu zaten başka bir formata giriyor.
  • Dış ortama dikkat. Doğal bir ortamda yayın yapmayı tercih ediyor olabilirsiniz, yani belki de kendi seçiminizle dışarıda kayıt alıyorsunuz. Konseptiniz gereği bu uygun olabilir ama dış ses ve dip sesin makul olmasına çok dikkat edin. Dinleyenlerin arka plan gürültüsünden başı ağrımasın, sizi anlamakta zorlanmasınlar. Şartlar sizi buna mecbur bırakıyorsa, bir gün araba içinde kayıt almayı denemenizi önerelim, sonuçlar şaşırtıcı olacak.
  • Ekibi iyi yönetin. Evet, sohbet her zaman iş yapar. Aslında bu bi’ nevi ‘Sex Sells’ durumu gibi bile tanımlanabilir. Yani birden fazla insan konuşmaya başladığında, içeriğin kuvvetinden bağımsız olarak öncelikle standart bir dinleyici grubu mutlaka oluşur. Ama sonrası, yani yayının devamlılığı ve popülerliği o sohbetin kalitesine bağlıdır. Burada ‘kalite’ kavramını hem içerik hem de teknik olarak tanımlamamız gerekiyor. Yıllar boyunca radyo yayınlarıyla ilgili yapılan araştırmaların büyük çoğunluğunda dinleyicilerin eşit seviyede, hatta bazen daha da fazla oranda içeriğe karşı sesin ve yayının teknik kalitesini tercih ettiği ortaya çıktı. Bir radyo yayını yapmıyoruz, podcast daha rahat ve samimi bir ortam, biliyoruz. Ancak Amerika’da yapılan bazı araştırmalarda, düzenli podcast dinleyen gruplar, aslında sevmelerine rağmen teknik olarak söylenenleri rahat anlayamadığı ya da sürekli inişli çıkışlı sesler olduğu için bazı podcast’leri dinlemeyi bıraktıklarını söylüyorlar. İşte tam olarak bu sebeple, aşağıdaki iki maddeyi de hayati buluyoruz.
  • Mikrofonu dengeli ve doğru kullanmayı öğrenin. Sürekli uzaklaşıp yaklaşmayın. Ses iniş çıkışlarınız olacaktır ama sözgelimi yüksek haykırışların ardından düşük sesle ve mikrofondan uzaklaşarak konuşmayın. Dinleyiciyi sürekli eli ses kumandasında tetikte bekler bir gerginliğe mahkum etmeyin, bunu kimse istemez.
  • Kahkaha canavarı olmayın. Bir odada birden fazla kişi sohbet ederken, ki sadece iki kişi bile olabilir bu, ortamdaki kahkahaların duyuluşu ile bu ortamın mikrofona yansıması gerçekten çok çok farklıdır. Aranızda eğlenmeniz elbette iyidir ve sizin eğlenmeniz dinleyenlere de her zaman yansır ama sadece anlaşılabildiği sürece. Ortaya bir kakafoni çıkıyorsa, ne söylediğiniz anlaşılmıyorsa, üst üste konuşuluyorsa, sürekli yükselen ve alçalan sesler varsa, sohbetiniz harika olsa bile kimse size tahammül etmez. Gülümsemek, kahkaha atmak, eğlenmek elbette güzeldir ve bulaşıcıdır ama karşı tarafa ulaşabildiği sürece. Kahkaha canavarı olmayın, gülmelerinizi idareli kullanın.
  • Dinleyin. Mutlaka ama mutlaka yayınlarınızı dinleyin. Tamamını olmasa bile bazı bölümleri, aralardan karışık kesitleri seçerek dinleyin. Biz sohbet ediyoruz ve gelişine yayınlıyoruz demeyin, böyle güzeldir bizce demeyin, mutlaka kalite kontrolü yapın. Konuşurken iyi gibi gelen bir periyot, dinlerken öyle olmayabilir. Üstelik yayınlarınızı dinleyerek hem kendi sesinizi daha iyi kullanmaya başlarsınız, hem de teknik olarak yorucu olan ve dinlemeyi imkansızlaştıran durumları tespit edip, tekrarından kurtulmayı sağlarsınız.
  • Ve doğru karar verin. Evet, iyi düşünün. Sadece eğlence olsun diye iki bölüm yapıp bırakacağınız podcast, siz silmeyi unutursanız yıllarca orada kalacak. Buna güzel bir anı da diyebilirsiniz ama bu durum beklenmedik bir yerde karşınıza çıkarak size ‘başladığı işi saçma sapan şekilde yarım yamalak bırakan insan’ yaftası da yapıştırabilir. Belki de ütopik görünen bu durumun örnekleri Amerika’da çok yaşandığı için, bir dönem ‘devam etmediği podcast’i platformlardan kaldırma’ akımının yaşandığını belirtmemizde fayda var.


En başta söylediğimiz gibi, hiçbir kural için bu kesin doğrudur dememiz mümkün değil. Ama bu notları dikkate almak, dinleyicilerinizin sadakatini arttıracak yayınlar yapmanıza katkı sağlar. Mecranın ne olduğu fark etmez, yayıncılık sorumluluk gerektiren bir iştir. Elbette keyif alarak yapın ama dinleyicilerinize de, kendinize de saygınızı lütfen asla kaybetmeyin.
Yaptığınızı işten keyif aldığınız kadar hakkını da verin. Daha fazlasınız yapmak isteyeceksiniz.

İyi yayınlar.


Bu Sayfalar da İlginizi Çekebilir

Türkçe Podcast Önerileri Ana Sayfa
Yekta Kopan Podcast Önerileri
Ayşen Şahin Podcast Önerileri
Can Öz Podcast Önerileri
Kemal Ayça Podcast Önerileri